3 Ocak 2016 Pazar

EUROPA İLE ZEUS'UN KAVUŞMASI

Günümüzde olduğu gibi, o zamanlarda da bütün kadınlar güzel,duygusal ve hassasmış. Hepsi bir yana, bunlardan bambaşka sevimlilikte bir Europa adlı kız varmış. Ancak bu sevimliliğinin çevresindekileri etkileyip, boş yere ümit vermemesi için erkeklerle arasına kabul edilebilir ölçüde mesafe koyarak kendi dostları arasında mutlu bir şekilde yaşarmış. Zeus bu sevimli kıza gönlünü kaptırmış. Gelin görün ki, mitolojik bir tanrı da olsa Europa’nın yanına yaklaşması ile, Europa onun yanından uzaklaşırmış. Fakat mitolojide çareler tükenmez. Zeus keskin zekasını konuşturarak, kendini herkesin seveceği uysal bir boğa şekline sokmuş. Doğruca Europa’nın yaşadığı yemyeşil kırlara gitmiş. Europa ve birbirinden sevimli kız arkadaşlarının yanına yumuşakbaşlı bir şekilde yaklaşmış. Boğa görünümündeki Zeus Europa’nın yanına gelince durmuş ve ona adeta beni sev diye bakmış. Boğa şeklindeki Zeus adeta bir kedi gibi davranarak, kuyruğunu neşe ile sallayıp, yere çökmüş. Europa da arkadaşlarına “ haydi gelin, bu tatlı hayvanın sırtına binerek kırlarda gezelim, o kadar uysal ki, sanki bir kuzu gibi , üstüne üstlük hepimizi sırtına alabilecek kadar da güçlü” diyerek eğilmiş olan hayvanın sırtına binmiş. Arkadaşlarının yanına gelmesini beklerken, az önceki o yumuşak boğa bir anda yerinden fırlayarak, müthiş bir hızla koşmaya başlamış. Arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında, bir anda Europa korku ve hayret içinde boğanın sırtında ne yapacağını şaşırmış, adeta dili tutulmuş. Kımıldayamaz halde, ne bir şey söyleyebilmiş ne de ağlayabilmiş. İşin ilginç yanı boğa, karanın bittiği yerde deniz üzerinde de koşmaya başlamış. Bir süre sonra boğa görünümündeki Zeus ve güzel Europa tekrar bir adadan karaya çıkmışlar. O zaman Zeus gerçek görünümüne bürünmüş. Europa’ya sevgisini açıklamış. Birlikte güzel günler yaşamışlar. Akıllı ve güzel çocuklar dünyaya getirmişler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder